kızarmak

kızarmak
nsz
1. 发红, 变红: Erikler büyüyor, kirazlar kızarıyordu. 李子熟了, 樱桃红了。Domatesler kızardı. 西红柿熟了。Gökyüzü kızardı. 天空呈红色。
2. 脸红; 充血, 涨红: Gözleri kızarıyor. 他两眼通红。Kız adamakıllı kızardı. 姑娘羞得满脸通红。Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendı. 尼哈特红着脸, 小声地抱怨了几句。
3. 烤, 炸, 煎, 烧: Bu patlıcan daha kızarmak ister. 这道茄子要多烧一会儿。Balıklar kızarmış büyük bir tepsi içinde ortaya gelmiştir. 鱼烤好后, 被放在一个大托盘里端了上来。
4. (煤炭)熊熊燃烧
◇ kızara bozara (因害羞或生气)满脸通红地: Hele Murat Bey’in haremi kızara bozara öyle bir kekeliyor, öyle bir ne diyeceğini şaşırıyordu. 穆拉特先生的妻子还是气得满脸通红, 语无伦次, 不知道该说什么好。kızarıp bozarmak 1) 害羞: Alacağımı isteyince kızarıp bozardı. 她羞得满脸通红, 要求我娶她。Ne söyleyeceğini unutan hatip kızarıp bozardı. 发言者忘记要说什么了, 羞得脸都红了。 2) 生气 kızarıp morarmak 1) 害羞 2) 生气: Küçücük birşey için kızarıp morarma azizim, canına acı. 亲爱的, 别为点儿小事生气, 要注意身体!Yine niçin kızarıp morardın, hemen hiddetlenme, sözün sonunu bekle. 你干吗又急了?先别生气, 等我把话说完!

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • kızarmak — II, 77, 163bkz: kızıl ermek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kızarmak — nsz 1) Kırmızı veya ona yakın bir renk almak Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi. P. Safa 2) Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak Domatesler kızardı. 3) Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözlerinin içine kadar kızarmak — utancından yüzü çok kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzü kızarmak — utanmak Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kulaklarına kadar kızarmak — çok utanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızıl ermek — kızarmak II, 163bkz: kızarmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • isirğanmak — kızarmak, utanmak, hararetli olmak, hicab etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İHMİRAR — Kızarmak. Kızıllık. * Kızıl hastalığı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gözleri kan çanağına dönmek (veya kanlanmak) — 1) uykusuzluk, yorgunluk, ağlama vb. sebeplerle gözleri çok kızarmak Kerem in kusacağı geliyordu. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Y. Kemal 2) sinirden, öfkeden, hiddetten gözleri irileşmek ve kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alarmak — nsz 1) Kızarmak 2) Ala renkli duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cızır cızır — zf. Cızır sesi çıkararak (pişmek, kızarmak vb.) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”